Türkalemiyiz com «Türk Dünyasının İnternet Sitesi»
İbâzıyye mezhebi mensupları ise Uman ve Kuzey Afrika’nın bazı bölgelerinde yaşamaktadır. Artık, taklit ürün ticareti yapanlar tüketiciye daha kolay ulaşabildikleri için faaliyetlerini online platformlara taşıdılar. Suç teşkil eden faaliyetlerin internet üzerinden gerçekleştirilmesi ile yetkililerin şüphelileri izlemesi ve genel anlamda soruşturma süreçleri zorlaşmış durumdadır. Her bir fikri mülkiyet hakkından yararlanmak için gerekli olan bütün şartlar sağlandığı takdirde bu koruma mümkün olabilecektir. Dolayısıyla, bir işaret hem marka, hem tasarım hem de fikir ve sanat eseri olarak tescil edilebilir ve koruma altına alınabilir. Her ne kadar bu hususla ilgili olarak açık hüküm bulunmamaktaysa da, Yargıtay’ın yakın tarihli kararları uyarınca, tarafların TürkPatent nezdinde yürüyen idari süreç kapsamında sundukları deliller ile hukuki süreçte de bağlı olacağı öngörülmektedir. Gerekli başvurunun tamamlanmasından sonra, MPİ başvuruyu inceler ve izin verilip verilmemesine en geç 5 iş günü içerisinde karar verir. Bunun yanı sıra, yeteneğe dayalı yarışmaların şartları, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a uygun olmalıdır. Özellikle, bu kurallar Türk katılımcıları tarafından kolayca anlaşılabilir olmalı ve yanıltıcı unsurlar içermemelidir. Evet, yeteneğe dayanan yarışmalara genel olarak izin verilmektedir. Reklam verenler, reklamlarda yer alan iddiaların doğruluğunu ispatlamakla yükümlüdür.
- Şu halde her din mutlaka bir kutsal kitaba dayanmaktadır.
- Cezayir’de siyasî bir harekete dönüşen İslâmî muhalefet İslâmî Selâmet Cephesi’nde örgütlendi; ancak Aralık 1991’de yapılan genel seçimlerin ilk turunu kazanmasına rağmen ikinci tur yapılmadan önce idareye el koyan ordu tarafından iktidara gelmesi önlendi.
Bu uygulamalar ülke maliyesinin Avrupa’nın kontrolüne geçmesine yol açtı. Yabancı etkisine karşı artan hoşnutsuzluklar Urâbî Paşa’nın önderliğinde ayaklanmaya dönüşünce İngiltere Mısır’ı işgal etti (1882). Aynı şekilde Tunus da 1881’de Fransızlar’ca işgal edildi. Bu tarihten sonra meydana gelen direniş hareketleri sert tedbirlerle bastırılırken Avrupa’dan getirilen birçok kişi bölgeye yerleştirildi. Fas ise Fransa, İspanya ve İngiltere rekabetinin arasında XIX.
Ona göre iffetli olmayan mümin kadınlarla evlenmek haram değildir (XI, 146 vd., XXIII, 150; bilgi için bk. Nûr 24/3). Muhammed’e insanlığın muhtaç olduğu itikadî ve amelî ilkelerin en mükemmellerini içeren Kur’ân-ı Kerîm’i indirmek suretiyle ilk peygamber Hz. Öte yandan müslümanlar Mekke’yi fethederek Beytullah’ı rahatça tavaf etme imkânını kazanmışlar ve bu sayede giderek gelişen bir siyasî, sosyal ve ekonomik güç haline gelmişlerdir. Birr kelimesi “iyilik, erdemlilik, ihsan etmek, itaat etmek ve doğruluk” gibi anlamlara gelir (geniş bilgi için bk. Bakara 2/177; takvâ hakkında bilgi için bk. Bakara 2/197). Sözlükte “günah, günaha verilen ceza, şarap, kumar” anlamlarına gelen ism kelimesi terim olarak, “İşleyene ceza gerektiren, insanı hayır ve sevaptan alıkoyan fiil veya bundan doğan sorumluluk” şeklinde tanımlanır. Kur’an’da kırk bir defa geçen ism kelimesi, genel anlamından başka küfür ve inkârı, düşmanlığı; yalan, içki, kumar, faiz gibi günahları nitelemek için de kullanılmıştır. 1857 yılındaki büyük ayaklanmanın başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından ülkedeki müslüman varlığının neredeyse önemsiz bir konuma düşmesine karşı çare arayışlarında genel olarak üç yaklaşım öne çıkmıştır.
İslâm’ın ortaya koyduğu tanrı kavramı ve diğer iman esasları çok açıktır. Yahudilik’te aşırı teşbihler Tanrı’nın antropomorfik tasvirine, Hıristiyanlık’ta aşırı sevgi beşer olan Îsâ’nın ilâhlaştırılmasına, dolayısıyla tevhidden teslîse düşülmesine yol açmıştır. İslâm ise bu noktada tevhid anlayışında zamanla oluşan bulanıklığı gidermiş, yahudi ve hıristiyanlara tevhidde birleşme çağrısında bulunmuştur (Âl-i İmrân 3/64). Sözlükte “kurtuluşa ermek, boyun eğmek, teslim olmak; teslim etmek, vermek; barış yapmak” anlamlarındaki silm (selm) kökünden türemiş olan İslâm’ın etimolojisini yapan ilk âlimlerden İbn Kuteybe kelimeyi “bmars-bahis eğmek ve iradî olarak uymak suretiyle barış ortamına girmek”, İbn Manzûr da “bmarspin up giriş giriş eğmek (inkıyâd) ve itaat etmek” şeklinde açıklamıştır. Sonraki kaynaklarda genellikle bu açıklamalar tekrar edilmiş, “sulh ve selâmet gayesiyle boyun eğmek, tâbi ve teslim olmak” mânaları öne çıkarılmıştır. İslâm’ın sözlük anlamındaki inkıyâd ve itaat her ne kadar mutlak ise de kelimenin örfteki kullanımı sadece “doğruya ve hakka uyma” mânası taşır. Yanlışa ve kötüye boyun eğme şeklinde bir teslimiyet İslâm’a aykırıdır ve isyan olarak nitelendirilir. Bir marka tescil başvurusu, öncelikli olarak TürkPatent tarafından resen yapılan mutlak red nedenleri incelemesinden geçmektedir.
Evlenme konusuna gelince âlimlerin çoğunluğuna göre müslüman erkeklerin müslüman veya Ehl-i kitap kadınlarıyla evlenmelerine izin verildiği halde, müslüman kadınların Ehl-i kitap erkekleriyle evlenmelerine ittifakla izin verilmemiştir. Nitekim âyet-i kerîmede müslümanların yiyeceklerinin Ehl-i kitaba helâl olduğu açıkça bildirildiği halde, kadınlarının onlara helâl olduğuna dair herhangi bir işaret yoktur (bk. Bakara 2/221; Mümtehine 60/10). Temiz ve güzel nimetlerin müslümanlara helâl kılındığı bir defa daha hatırlatıldıktan sonra Ehl-i kitabın yani ilâhî bir kitaba inanmış olan kimselerin kestiği veya avladığı hayvanların ve pişirdiği yemeklerin müslümanlara helâl olduğu, müslümanların yiyeceklerinin de onlara helâl kılındığı bildirilmektedir. Ancak yemeklerine domuz eti veya şarap gibi İslâm’ın haram kıldığı herhangi bir şeyi katarlarsa bu, müslümanlara helâl olmaz. Bu tür haram şeyler karıştırılmadığı takdirde müslümanlarla gayri müslimlerin aynı kaptan yemek yemelerinde bir sakınca yoktur. “Yırtıcı hayvanlar” diye tercüme edilen cevârih kelimesi cârihanın çoğuludur. Kelime bütün yırtıcı ve parçalayıcı hayvanları ifade etmekle birlikte burada av için eğitilmiş olan köpek, doğan ve benzeri yırtıcı hayvanlar kastedilmektedir. Bu hayvanlar eğitildikleri takdirde yakaladıkları avı fazla hırpalamadıkları için bunlarla avlanmak meşrûdur. Eğitilmemiş hayvanlar avı hırpalayıp parçaladıklarından bunlarla avlanmak meşrû değildir.
Ürün sorumluluğu konusu ise 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve Ayıplı Malın Neden Olduğu Zararlardan Sorumluluk Hakkında Yönetmelik’te düzenlenmektedir. Ürün sorumluluğu, ayıplı mal/hizmetten doğan zararlardan (ölüm, yaralanma ya da kullanılmakta /yararlanılmakta olan diğer mal /hizmetlere ilişkin oluşan zararlar) doğan sorumluluk olarak anlaşılmalıdır. Borçlar Kanunu’nun genel prensibine göre, birtakım istisnalar hariç olmak üzere, burada herhangi bir tazminat talebine ilişkin ispat yükü tüketici üzerinde olup, tüketici ayıplı mal/hizmetten dolayı uğradığı zararı ispat etmekle mükelleftir. Reklamlara ilişkin genel prensipler de Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği’nde düzenlenmektedir. Buna göre reklamlardaki iddiaların doğru olması, tüketiciyi yanıltıcı olmaması; aynı zamanda piyasada haksız rekabete yol açar nitelikte olmaması gereklidir.